Bu sene 6 milyon genç ilk kez oy kullanacak. Siyasi adayların, kendilerine eskiden beri oy veren artık kemikleşmiş seçmenindense kararsız gençlere yönelik iletişim kampanyaları yapmaları gerektiğine dikkat çeken İzmir Yaşar Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Alikılıç, “Gençler için birebir iletişim oldukça önemli. Bu iletişimin hangi kanaldan yapıldığı elbette önemli olsa da, altını çizmemiz gereken husus birebir iletişimin büyük önem taşıması. Bu iletişim bir sosyal medya platformundan da olabilir. Önemli olan onlarla birebir iletişim kurabilmek. Adaylar bir aracı ile değil kendileri aracısız şekilde iletişim kurmalı. Özellikle soru-cevap, münazara şeklindeki etkinlikler etkileşim, ikna ve işbirliği açısından çok olumlu sonuçlanıyor” dedi.

Alikılıç, “Yeni dünya düzeni bize yeni şeyler öğretiyor, çocuk ve gençlerin de sözlerine, fikirlerine dikkat edilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu değişim bizde de yavaş yavaş gerçekleşiyor. Özellikle yeni nesil, bu coğrafya dışındaki kapıları da açıp farklı kültürleri görerek daha küresel normlar, adetler ve davranış modelleri geliştiriyor. Kimisi buna Amerikan, Batı kültürü dese de biz aslında popüler olan kültürü kolaylıkla sahiplenebiliyoruz. Bu popüler kültür içinde; büyüklerin gençlerin sözlerini dikkate alması, düşünce, fikir ve kararlarına saygı duyması, onların taleplerini ciddiye alınması gibi ihtiyaçlar da var” dedi.

Z Kuşağı etkileşimi ve görünür olmayı seviyor

Z kuşağının çevreyle ve dünyayla ilgili farkındalık seviyesi yüksek bir kuşak olduğunu aktaran Alikılıç, şunları söyledi: “Teknolojinin onlara verdiği teknik desteklerle tepkilerini farklı şekillerde dile getirebiliyorlar. Sosyal medyada bir araya gelip tartışıp konuşuyorlar ve bu konuları gerçek dünyaya taşıyorlar. Siyasilerin karşısında bugün daha endişeli ve aktivist bir nesil var. Siyasi liderlerin oluşturacakları iletişim kampanyalarında gençleri dinlemeleri ve onların tercihlerine saygı duymaları, beklentilerine uygun mesajlar üretmeleri çok önemli. Adaylar, hedef kitlesini iyi analiz etmeli. Örneğin Z kuşağı, etkileşimi çok seviyor. Görünür olmayı, dinlenilmeyi ve etkileşim halini sürdürmeyi önemsiyor. Partiler, iletişim kampanyalarını hazırlarken “Nasıl bir içerik üretmeliyim ki gençler bu içeriği paylaşsın?” diye düşünmeli. Gençler için dijital tarihte kalıcı olmak onlar için çok önemli. Onlar hem kendilerinin içinde olduğu hem de sosyal medyada paylaşabilecekleri içerikler görmek istiyorlar. Deneyim yaşamayı önemsiyorlar. Z kuşağını ‘Tiktokçu Nesil’ olarak eleştirmek yerine, onlara kendilerini nasıl kabul ettirecekleri düşünülmeli.”