Diyabet, tüm dünyada yaygınlığı giderek artan ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen kronik bir hastalıktır. Türkiye’de de diyabetli birey sayısının 10 milyonu aştığı belirtilmektedir. Uzmanlar, doğru beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı seçimleriyle diyabetin kontrol altına alınabileceğini ve hatta önlenebileceğini vurgulamaktadır.
Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ece Yıldız Öztürk, diyabetin önlenmesi ve kontrolü için doğru beslenme alışkanlıklarının büyük önem taşıdığını belirtti. Diyabete karşı sağlıklı beslenme önerileri ve diyabet beslenme listesi içeriğimizde yer alıyor.
Diyabetin artış nedenleri
Diyabet, başlıca obezite, hareketsizlik, genetik yatkınlık ve sağlıksız beslenme gibi faktörlerle ilişkilidir. Dr. Ece Yıldız Öztürk, Türkiye’de diyabet prevalansının dünya ortalamasının üç, Avrupa ortalamasının dört katı olduğunu ifade ederek, bu artışın önüne geçmek için sağlıklı beslenme alışkanlıklarının benimsenmesi gerektiğini söyledi.
“Diyabet, 2000 yılından bu yana dünya genelinde yüzde 70 artış göstermiştir ve 2019 yılında en çok ölüme neden olan hastalıklar arasında 10. sıraya yerleşmiştir” diyen Dr. Öztürk, özellikle erkeklerde diyabete bağlı ölümlerin 2000-2019 yılları arasında yüzde 80 oranında arttığına dikkat çekti.
Tip 2 diyabet çocuklarda da görülüyor
Dr. Ece Yıldız Öztürk, diyabetin yalnızca yetişkinleri değil, artık çocukları da etkilediğini vurguladı. Özellikle tip 2 diyabetin son yıllarda çocukluk çağında daha sık görülmeye başlandığını belirterek, “Türkiye’de tip 2 diyabetin görülme sıklığı 10 yıl içinde yüzde 7,5’tan yüzde 13,5’a yükselmiştir. Tip 2 diyabetin erken yaşlarda görülmeye başlaması, sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği ve obezite gibi yaşam tarzı faktörlerinden kaynaklanmaktadır” dedi.
Diyabete karşı sağlıklı beslenme önerileri
Dr. Öztürk, diyabetin önlenmesi ve yönetilmesi için sağlıklı yaşam alışkanlıklarının büyük önem taşıdığını belirterek şu önerilerde bulundu:
- Karbonhidrat, protein ve sağlıklı yağları dengeli tüketmek.
- Tam tahıllı ürünler (tam buğday ekmeği, bulgur, esmer pirinç) tercih etmek.
- Rafine şeker ve işlenmiş gıdalardan (hazır atıştırmalıklar, şekerli içecekler) uzak durmak.
- Sebzeler, meyveler, baklagiller ve kuruyemişler gibi lif açısından zengin besinleri tüketmek.
- Kırmızı et, tam yağlı süt ürünleri ve işlenmiş gıdalardaki doymuş ve trans yağları sınırlamak; bunun yerine zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar kullanmak.
- Öğünleri düzenli aralıklarla tüketmek ve kan şekeri düzeylerini dengede tutmak.
- Günde en az 8-10 bardak su içmek.
Sağlıklı yaşam tarzının önemi
Dr. Ece Yıldız Öztürk, sağlıklı bir yaşam tarzının diyabetin önlenmesinde ve yönetilmesinde büyük rol oynadığını belirtti. “Her gün düzenli olarak en az 1 saat fiziksel aktivite yapmak, sağlıklı bir kiloyu korumak, stres yönetimine dikkat etmek, yeterli ve düzenli uyumak, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan kaçınmak diyabet riskini azaltabilir” dedi.
Sonuç olarak, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının diyabetin kontrol altına alınmasında ve genel sağlığın korunmasında kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Dr. Öztürk, bireylerin beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmeleri ve sağlıklı tercihler yapmaları gerektiğini söyledi.
Diyabet nedir?
Diyabet, vücudun kan şekerini (glukoz) doğru bir şekilde kullanamaması veya düzenleyememesi durumunda ortaya çıkan kronik bir metabolik hastalıktır. Normalde, yiyeceklerden alınan karbonhidratlar sindirildikten sonra glukoza dönüştürülür ve kan dolaşımına geçer. Bu glukozun hücrelere taşınarak enerji olarak kullanılması, pankreas tarafından üretilen insülin hormonu sayesinde gerçekleşir.
Ancak diyabet hastalarında, insülin üretiminde yetersizlik ya da insülinin etkisiz hale gelmesi gibi problemler yaşanır. Bu durum kan şekerinin sürekli yüksek seyretmesine neden olur ve bu da uzun vadede çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.
Diyabetin başlıca iki türü vardır: Tip 1 diyabet ve Tip 2 diyabet. Tip 1 diyabet genellikle çocukluk veya genç yaşlarda ortaya çıkar ve pankreasın insülin üretimini tamamen durdurması ile karakterizedir. Tip 2 diyabet ise daha yaygındır ve genellikle yetişkinlerde görülür. Bu tip diyabette pankreas yeterli insülin üretemez veya üretilen insülin vücut tarafından etkili bir şekilde kullanılamaz.
Diyabet belirtileri nelerdir?
Diyabetin erken dönemde teşhis edilmesi, hastalığın yönetimi ve komplikasyonların önlenmesi açısından büyük önem taşır. Diyabetin en yaygın belirtileri arasında sık idrara çıkma, aşırı susama, sürekli açlık hissi, hızlı kilo kaybı, bulanık görme ve aşırı yorgunluk bulunur. Bu belirtiler genellikle kan şekerinin yükselmesiyle ortaya çıkar. Diyabetin diğer yaygın belirtileri şunlardır:
- Sık idrara çıkma (Poliüri): Vücut, yüksek kan şekerini idrar yoluyla atmaya çalışır. Bu durum sık sık tuvalete gitme ihtiyacını doğurur.
- Aşırı susama (Polidipsi): Artan idrar çıkışı nedeniyle vücut susuz kalır ve bu da sürekli su içme isteğine yol açar.
- Açlık hissi (Polifaji): Hücreler yeterli glukozu enerji olarak kullanamadığında, vücut enerji açığını kapatmak için daha fazla yiyecek tüketme ihtiyacı duyar.
- Ani kilo kaybı: İnsülin eksikliği veya etkisizliği nedeniyle vücut enerji kaynağı olarak yağ ve kas dokusunu kullanır, bu da kilo kaybına neden olabilir.
- Bulanık görme: Yüksek kan şekeri seviyeleri göz merceğinde sıvı dengesini bozarak görme sorunlarına yol açabilir.
- Yavaş iyileşen yaralar: Diyabet, kan dolaşımını ve bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek yaraların iyileşme sürecini uzatabilir.
- Ellerde ve ayaklarda karıncalanma veya uyuşma: Yüksek kan şekeri seviyeleri sinirlere zarar verebilir ve bu durum karıncalanma, yanma hissi veya uyuşukluk gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
- Cilt enfeksiyonları ve mantar hastalıkları: Diyabet hastalarında bağışıklık sistemi zayıflayabilir ve bu durum cilt enfeksiyonlarına yatkınlığı artırabilir.
Bu belirtiler ortaya çıktığında, kan şekeri düzeylerini ölçtürmek ve doktor kontrolünde gerekli tedaviye başlamak önemlidir. Erken teşhis, diyabetin kontrol altında tutulması ve komplikasyonların önlenmesi için kritik öneme sahiptir.
