Geçenlerde birkaç aile dostu ve çocuklarıyla bir araya geldik. Yediğimiz içtiğimiz bizim olsun, size duyduklarımı anlatayım. Gençlerin dilinde tek bir şey var, o da Amerika’da şirket kurmak! Hatta sadece gençler değil, büyükler de onlara uymuş da bir biz habersiz kalmışız. Neden burada değil diye soramıyorsun, orası malum ama niye Amerika diye soruverdim. Adamların ekonomisi güçlü, stabil; tabii, çok cazip. Eyaletten eyalete de yatırımcılara sunulan teşvikler, vergi oranları hatta muafiyetleri değişebiliyormuş. Çeşit çeşit şirket türleri varmış, onlardan sana uygun olanı seçiyormuşsun. Bir de bir tanesinden bahsettiler, neydi... Heh! LLC yani sınırlı sorumlu şirket dedikleri bir kavram varmış ki eyalet fark etmeksizin vergi muafiyetinden yararlanabiliyormuşuz.

İlk başta pek inanmamıştım ama dinledikçe işin ciddiyetini anladım. Mesela, geçen yıl Amerika’ya taşınan Ali’nin oğlu Kerem, bu işi çoktan çözmüş bile. Kerem, büyük bir heyecanla anlatmaya başladı: “Öncelikle şirket türünü belirledim, ben LLC kurdum çünkü vergi avantajı var ve esnek bir yapısı var,” dedi. “Sonra Delaware eyaletini seçtim. Orada şirket kurmak hem kolay hem de teşvikleri cazip.”

“E peki nasıl başlattın bu süreci?” diye sordum. “İlk iş olarak, kullanılmış olmayan bir şirket ismi buldum ve eyaletin ticaret sicil dairesine kaydımı yaptırdım,” dedi Kerem. “Ardından, Amerika’da bir adres gösterip bir de yerel temsilci bulundurmak gerekiyordu. Bu konuda profesyonel hizmet sağlayıcılar yardımcı oluyor.”

Kerem devam etti: “Sonrasında bir banka hesabı açmak gerekiyordu ki bu işlemi de uzaktan hallettim. En önemli adımlardan biri de IRS’den (Amerikan Gelir İdaresi) bir vergi numarası almak. Bu numara olmadan ticaret yapamıyorsun. Ayrıca, uygun bir vizeye sahip olman gerekiyor. Ben E-2 yatırımcı vizesine başvurdum ve kabul edildi.”

Kerem’in anlattıklarını duyunca, işler gerçekten kolay gibi göründü. “Peki bu kadar mı?” diye sordum. “Evet,” dedi Kerem, “Bu kadar. Tabii, bir de Amerika’da iş yapmak için uygun bir pazar araştırması yapmak lazım. İyi bir fikir bulduktan sonra gerisi çok kolay.”

Kerem’in anlattıkları hepimize ilham verdi. Anlaşılan Amerika’da şirket kurmak ve e-ihracat yapmak gerçekten mantıklı ve erişilebilir bir yoldu.

Hikayemiz burada bitmiyor. Biz o akşam masadan kalkarken, hepimiz biraz daha girişimci olmuştuk. Belki birimiz gerçekten Amerika’da bir şirket kuracak ve hayallerimizi gerçekleştirecektik. Ama bir şey kesin; o akşam kafalarımıza yeni fikirler ekilmişti ve hepimiz geleceğe dair umut doluyduk.