Son dakika İzmir haberleri… İzmir Afet Planı - Deprem Hazırlık ve Dirençlilik Çalışmaları paylaşıldı. İzmir Afet Planı-Deprem Hazırlık ve Dirençlilik Çalışmaları bilgilendirme toplantısında konuşan Jeolog Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’nin Depremselliği ve Deprem Risk Yönetimi üzerine değerlendirmede bulundu. İzmir’in depreme yönelik yaptığı çalışmayla Türkiye’ye örnek olacağını söyleyen Prof. Naci Görür, “İzmir bu çalışmasıyla Türkiye’de öne geçecek. Umarım ki bu büyük Maraş depreminden sonra bütün kentlerimiz İzmir’in yaptığı gibi benzer çalışmaları yapsın. Burada yapılan çalışma genel anlamda mikro bölgeleme çalışması. Yani sadece zemin olarak değil jeolojik ve jeofizik çalışmalarını da içeriyor. Deprem kentlerinde kentin yönetimde ister belediye başkanı ister vali yapsın mikro bölgeleme verileri olmadan kentin geleceğini, gelişmesini doğru ve bilimsel olarak yapamaz. Bizler, mikro bölgeleme bazlı yönetim olmadığı için dirençli kentler yaratamıyor, büyük bir deprem geldiğinde ise bugünkü acıları yaşıyoruz” diye konuştu.

İzmir Afet Planı - Deprem Hazırlık ve Dirençlilik Çalışmaları

İzmir’in depreme dirençli kent çalışmalarında Türkiye’ye de örnek olmak zorunda olduğunun altını çizen Görür, “İzmir deprem dirençli kentleri oluşturan bir il de olmak zorunda. Türkiye’ye örnek olmak zorunda. Hem halkıyla hem yönetim anlayışıyla bilime bakış açısıyla, aydınlığıyla bir kent sadece bu dirençli kenti yapabilir ve Türk toplumuna gösterebilir. İzmir başını kaldırmalı ve dikkat çekecek şekilde öne çıkmalı. Toplumun buna ihtiyacı var” dedi.

Fayların artık tartışılmaması gerektiğini aktaran Prof. Görür, “Artık bu ülkede fay tartışmayacağım. Deprem mekanizması 13 milyon sene önce başladı, daha milyonlarca sene devam edecek. Halkı jeolog yapamaya da panik yaratmaya da gerek yok. Gerçek olarak algılayıp siyasetiyle, yöneticisiyle artık zaman kaybı olan fay tartışmalarını bir kenara bırakıp depremde yıkılmamak için canlarımızı yitirmemek için bütün enerjimizi dirençli kentlere vermeliyiz. Kaliforniya, Japonya, İtalya gibi ülkeler bunu başardı. Oralarda da depremler oluyor. 5-10 kişi ölüyor o da tesadüfen oluyor. Bizler gibi on binler ölmüyor. Siyasetten, işsizlikten veya terörden de önemli şey deprem. Siyasilerin depreme kadar gündeme getirdikleri maddeler şu anda konuşulmuyor. Sadece deprem konuşuluyor. Neden on binlerimiz gittikten sonra bunlar oluyor? Bizim hiçbir şey yokmuş gibi yaşamamız bile bizim için biraz ağır olmuyor mu? İnsan canı her şeyden önemliyse Türk hükümeti vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak için az havaalanı, az yol yapsınlar. Deprem kader değildir, bizim kaderimiz asla olamaz” diye konuştu.